Ceyda’nın katiline ‘elem ve öfke’ indirimi

Posted by

Polise, 20 Ağustos 2020, saat 01.00 sıralarında, Barbaros Mahallesi 5218’inci Sokak’ta yaşayan kaynak ustası Serkan Dindar’ın, zemin kattaki dairesinden tartışma ve cam sesleri geldiği ihbar edildi. Adrese giden polis, daireye girdiğinde Ceyda Yüksel’i ölü buldu. Yüksel’in sağ kolunun kopma derecesinde kesildiği ve vücudunda cam kesikleri bulunduğu belirlendi.

Otopsinin ardından Ceyda’nın cenazesi, İstanbul’da toprağa verildi. Gözaltına alınan ve alkollü olduğu belirlenen Dindar ise olayı hatırlamadığını söyledi. Sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlik tarafından tutuklanan Dindar’ın, ‘Yaralama’ ve ‘Trafiği tehlikeye sokma’ suçlarından sabıkalı olduğu ortaya çıktı. Yüksel’in, Dindar ile sosyal medyada aynı gezi ve kamp sayfalarını takip ettiği, ikilinin böylelikle tanışıp, sık sık çok sevdikleri köpeklerden sohbet ettikleri belirlendi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma sonunda Dindar hakkında, ‘Kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı.

İNDİRİM UYGULANDI

Dava aşamasında sanık Dindar’ın uyuşturucu kullandığı ve sattığı iddia edildi. İzmir 6’ncı Ceza Mahkemesi’ndeki davanın, 2 Mart’ta görülen duruşmasında savcı mütalaasını verip, sanık Dindar’ın, ‘Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma’ suçundan 12 yıl cezalandırılmasını, ‘Uyuşturucu madde ticareti yapmak’ suçundan ise beraatini talep etti. 28 Nisan’da görülen duruşmada mahkeme heyeti, sanığı ‘Kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı, ardından ‘haksız tahrik’ indirimi uygulayıp Dindar’ın cezasını 18 yıl hapse indirdi. Mahkeme heyeti sanığa, ‘Uyuşturucu madde ticareti yapmak’ suçundan ise ceza vermedi.

SAVUNMALARINA İTİBAR EDİLMEDİĞİNİN ALTINI ÇİZDİ

Gerekçeli kararda mahkeme heyeti, sanık Dindar’ın Yüksel’in intihar ettiği, ölümle sonuçlanan yaralanmasına etkisi ve buna yönelik cebri eylemi bulunmadığı yönündeki suçtan ve ceza almaktan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmediğinin altını çizdi. Dindar’ın cinsel yakınlaşma isteğini geri çevirmesi nedeniyle gece eve dönerken sokakta tartışma yaşadığı, çevredekilerin ifadelerinden yola çıkarak tartışmanın evin içinde sürdüğünün de altı çizildi. Sanık Dindar’ın kapıldığı tahriğin etkisiyle Yüksel’i evin salon kapısının camını kıracak şekilde tutup, kapıya vurduğu da belirtildi. Dindar’ın Yüksel’in hayati öneme sahip organ ve damarlarının bulunduğu baş ve göğüs bölgesini cam kırıklarının olduğu kapı boşluğuna sokup, geri çektiği eyleminin ve kastının öldürme sonucuna yöneldiği de belirtildi. Dindar hakkında, tahrik altında suçu işlediği, kapıldığı elem ve öfkenin niteliği ve boyutu dikkate alınarak da haksız tahrik indirimi uygulandığına vurgu yapıldı. Öte yandan, Dindar’a uyuşturucu kullandığını teyit etmesi, uyuşturucu ticareti yaptığı anlaşılan S.S. hakkında elverişli bilgiler vermesi nedeniyle ‘Uyuşturucu madde ticareti yapma ve sağlama’ suçundan ceza verilmediği de bildirildi. 

TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Yerel mahkemenin kararına taraf avukatlarının itiraz etmesi üzerine dosya istinafa taşındı. Daire, Dindar’a kasten öldürme suçundan yerel mahkeme tarafından verilen cezada usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığına, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığına kanaat getirdi. Daire, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu, eylemin doğru olarak nitelendirildiğini ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğunun altını çizdi. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, sanığın ‘Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’ suçundan verilen kararda hukuka aykırılık olmadığını ve işlemlerde de eksiklik bulunmadığına karar verdi. Daire, sanık avukatının tahliye talebini de reddetti. Avukatların istinaf taleplerini reddeden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını oy birliğiyle onadı.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir