Muğla Olgunlaşma Enstitüsünde usta öğretici ile kursiyerler, Gazze’de bulunan kadın ve çocuklar için seferber oldu.
Muğla’da olgunlaşma enstitüsü ve halk eğitimi merkezinde İsrail’in saldırıları altındaki Gazze’de bulunan kadın ve çocuklar için havlu üretiliyor.
MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, Gazze’de İsrail’in ablukası altında yaşam mücadelesi veren kadın ve çocuklara insani yardım ulaştırılması amacıyla proje hazırladı.
Bu kapsamda, ülke genelindeki 31 olgunlaşma enstitüsü ve yaklaşık bin halk eğitimi merkezinde eş zamanlı olarak Filistinliler için battaniye, polar içlik, iç çamaşırı, yeni doğan seti, havlu, eşofman takımı ve maske üretimine başlandı.
Muğla Olgunlaşma Enstitü Müdürü Mehmet Keleş, AA muhabirine, usta öğreticiler tarafından tasarımları yapılan ve enstitülerdeki çalışanlar ile halk eğitimi merkezlerindeki kursiyerler tarafından dikilen ürünlerin, paketleme işlemlerinin ardından Mersin’e oradan da Gazze’de saldırı altındaki Filistinlilere ulaştırılacağını söyledi.
Gazze halkına destek için çaba gösterdiklerini belirten Keleş, “Muğla’da 30 bin havlu dikimi yapacağız. Bu kapsamda 40 usta öğretici, Moda Tasarım Teknoloji alanındaki öğrenciler ve halk eğitim merkezleri kursiyerleri ile çalışma yürütüyoruz.” dedi.
Geçen yıl da deprem bölgesine 10 bin uyku tulumu, 5 bin battaniye ve içi çamaşırı üretimi yaptıklarını hatırlatan Keleş, şimdi de Gazze’deki savaş mağduru kadın ve çocuklar için havlu üretimi gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Günlük yaklaşık bin 500 havlu ürettiklerini vurgulayan Keleş, tamamlanan ve paketlenen ürünlerin Mersin’e oradan da Gazze halkına gönderileceğini dile getirdi.
Usta öğretici Nagihan Tosun ise İsrail’in ablukası altında yaşam mücadelesi veren kadın ve çocuklara insani yardım ulaştırılması amacıyla hazırlanan projeye destek verdikleri için mutlu olduklarını söyledi. “Filistin’de Anne ve Çocuklar Üşümesin” adıyla proje hazırladı.
Gazze’deki Müslümanlar için çok üzüldüklerini ve savaşın biran önce bitmesi için dua ettiklerini anlatan Tosun, “Kendimizi onların yerine koyuyoruz ve çok üzülüyoruz. Ne yapabilirsek onlar için çok iyi diye düşünüyorum.” diye konuştu.
Usta öğretici Zeynep Karacan da Türkiye’nin savaşın ilk günlerinden itibaren Gazze halkının yanında olduğunu kaydetti.
Enstitüde yapılan çalışmalara kendilerinin de katkıları olduğu için mutlu olduklarını belirten Karacan, “Aylardan beri bütün dünyanın izlediği ve içimizi sızlatan bu soykırım denilebilecek kadar çok acı bir olayla karşı karşıyayız. Bizde oradaki kadın ve çocuklara elimizden geldiği kadar destek olmak için çalışıyoruz. İnşallah sağlıklı bir şekilde kullanmak nasip olur. Bu insanlık ayıbının artık bir son bulmasını bütün kalbimle istiyorum.” dedi.
Serap Girgin ise dikiş kursunda görev yaptıklarını anlatarak, savaşın son bulmasını çok ümit ettiklerini ve çok üzgün olduklarını, diktikleri havluların da Gazze’deki kadın ve çocuklara ulaşmasını çok istediklerini ifade etti.