Suriye’deki İç Savaşın Sonu ve Ülkenin Durumu
Suriye’nin 13 yıldır devam eden iç savaşı, ülkede uzun süredir iktidarda olan Baas partisinin sona ermesiyle bir dönüm noktasına geldi. Ülke, Türkiye’ye karşı terör eylemlerine karışan çeşitli grupların kontrolündeki farklı bölgeler arasında bölünmüş durumda. Merkezi yönetimin nasıl olacağı ve ülkenin yönetimi belirsizliğini koruyor. Ayrıca, şu anda düşük bir olasılık olsa da sürecin yönetilememesi durumunda yeni çatışmaların başlaması da mümkün görünüyor. Dünya Bankasının AB ile yaptığı insani durum çalışmasında, ülkede 350,2 bin kişinin hayatını kaybettiği ve 13,4 milyon kişinin insanlık dışı koşullarda yaşadığı belirtildi. Ülkedeki 5,9 milyon nüfusun yurt dışına çıktığı ve içinde yerinden edilen 6,7 milyon kişi olduğu tahmin ediliyor. 2022 sonunda ülkenin ekonomik ve altyapısal kaybının düşük tahminde 8,7 trilyon dolar, yüksek tahminde ise 11,4 trilyon dolar olduğu hesaplandı.
Türkiye’nin Etkisi ve Duruşu
Türkiye, Suriye’nin bölünmemesi gerektiği konusundaki kararlılığını açıkladı. Ülkenin siyasi, idari ve ekonomik yapıları yanı sıra çöken sosyal yapı ve ekonomi ile birlikte birçok önemli yerleşim yerinin yok olan altyapısının yeniden inşası hedefleniyor. Türkiye’nin bu sürece ekonomik ve siyasi katkı sağlaması planlanıyor. Türkiye’de geçici koruma altında bulunan 3 milyondan fazla Suriyelinin geleceği ve ülkeden ayrılmalarının etkileri de tartışma konusu. Suriye’nin yaşadığı yıkıma dair çeşitli raporlar bulunmaktadır. Dünya Bankası, çatışmaların başlangıcında yayımladığı raporun ardından düzenli izleme raporları hazırlamaktadır.
Dünya Bankasının Bahar Raporuna göre, Suriye’de yaşayanların %25’i aşırı yoksul ve %69’u yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Ülkedeki ticari faaliyetler durma noktasında ve ithalata dayalı. Ülkenin GSYH’sinin 2010-2022 arasında yarısının kaybedildiği ve işgücünün yurtdışına kaçtığı belirtiliyor. Ayrıca, ülkedeki gelirin %12’sinin yurtdışında çalışan kişilerden gönderilen paralardan oluştuğu ifade ediliyor.
Altyapı ve Yeniden Yapılanma
Ülkenin altyapısı büyük ölçüde zarar görmüş durumda. 2022 sonu verilerine dayalı olarak hazırlanan bir Dünya Bankası-AB çalışmasına göre, iyimser senaryoya göre 1 trilyon 188 milyar dolar, yüksek senaryoya göre ise 1 trilyon 750 milyar dolarlık altyapı yatırımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yatırımın büyük bir bölümünü ulaşım altyapısı oluşturuyor. Türkiye’de geçici korumada bulunan, mülteci, oturma izni olan ve statüsü belirsiz Suriyeliler bulunmaktadır. Bu kişilerin çoğunluğu yasadışı olarak çalışmaktadır ve birçok işyerinde düşük ücretle çalıştırılmaktadır.
Donör Toplantısı ve Türkiye’nin Rolü
Ekonomim’den Mehmet Kaya’nın haberine göre, Suriye’nin yeniden inşasında güvenlik, siyasi ve idari otoritenin kurulması ve kısa vadede insani ihtiyaçların karşılanması öncelikli hale gelecek. Ardından uluslararası donörlerin toplanarak bölgedeki faaliyetlerin planlanması beklenmektedir. Türkiye’nin bölgedeki güçlü ekonomisi nedeniyle bu faaliyetlere doğrudan veya dolaylı katılması muhtemeldir.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç’e göre, Suriye’deki değişim hem Türkiye hem de Suriye için yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Avdagiç, Suriye halkının mücadelesini takdirle izlediklerini ve ülkelerinin özgürleşme kararlılığını desteklediklerini belirtti.
İTO Başkanı, Suriye’deki gelişmelerin insanlık ve komşuluk temeli üzerinde değerlendirilmesini ve bölgenin tam güvenliğinin sağlanmasını umut ettiklerini vurguladı. Türkiye’nin Suriye politikalarının doğruluğuna olan inancını dile getiren Avdagiç, iki ülke arasındaki olumlu ilişkilerin devam etmesini beklediklerini ifade etti.
patronlardunyasi.com